3 ay içinde teslim etmeniz gereken projeye 1 hafta kaldı ve henüz başlamadınız mı? Yarın sınavınız var ve çalışmak için tek zamanınız sınavdan önceki gece mi? Kilo vermek istiyorsunuz ama her pazartesi bir bahane bulup başlayamıyor musunuz?
Eğer durum böyleyse siz iyi bir
erteleyicisiniz…
Erteleyen kişi her zaman başlamak için
yarının daha iyi bir zaman olduğunu düşünür. Bu kişiler, kısa vadeli ödülleri
uzun vadeli ödüllere tercih ederler. Fakat ne yazık ki bu durum yaşamla
bağımızı zayıflatır, uzun süreli mutsuzluğa neden olur.
“Procrastination" olarak da
bilinen erteleme; kişinin yetiştirmesi gereken işleri ötelemesi, yapmaktan
kaçınması ya da sürekli olarak ertelemesi olarak tanımlanır.
Ertelemenin psikolojik kökenleri
genellikle kuralcı - baskın ebeveynler tarafından yetiştirilen çocuklarda
görülür. Çocuk ancak ailesinin istek ve kurallarına uygun davrandığında onay ve
sevgi alır. Bu durumda çocuk kendi isteklerini ve ihtiyaçlarını ikinci plana
alarak, ailesinin isteklerini ön plana almaya başlar. Kendi istek ve
ihtiyaçlarına yabancılaşan çocuk nihayetinde kendisine ait olmayan ailesinin
dayattığı istek ve kuralları yapmayı istemeyerek, bir nevi erteleyerek, tepki
verir.
Bunun dışında erteleme şu nedenlerle
kendini gösterebilir; motivasyon eksikliği, önceliklendirme problemi, başarısızlık korkusu, mükemmeliyetçilik,
kararsızlık, bitirememe korkusu, yetersiz bilgi, ne yapacağını bilememe.
Erteleme ile başa çıkmak için
öncelikle yapmamız gereken; erteleme ile ilgili sorun yaşadığımızı fark etmemiz
ve bu sorunu çözmeye gönüllü olmamızdır.
Erteleyici olduğumuzu keşfettikten
sonra, kendimizi affetmemiz, sorunu çözmemizde kilit rol oynar. “Ben zaten
böyleyim, hiç bir şeyi zamanında yapamam" gibi suçlayıcı ifadelerle artık
vedalaşma vakti. Geçmişi geçmişte
bırakmak ve kendimizi affederek yeni bir başlangıç yapmaya odaklanmak erteleme
ile başa çıkmanın en önemli adımıdır.
Erteleme konusunda farkındalık yaşayıp
kendimizi affettikten sonra ertelemenin altında yatan nedeni keşfetmek gerekir.
Şu unutulmamalıdır ki erteleme yaşayan kişi kendisine zarar veriyordur ve bu
zarar vermenin nedeni derinlikli araştırılmalıdır. Bu noktada profesyonel
destek alınabilir.
Kişi şu soruları kendine sorarsa da
faydasını görebilir.
Neden keşfedildikten sonra artık
hareket vakti. İsteklerimizi, hedeflerimizi yazabilir hatta yapılacak işlerin
listesini ( To Do List) çıkarabiliriz. Bu listeyi renklendirmek ve kendi
kişisel zevklerimize göre hazırlamak bizi daha da motive eder.
İş önceliklendirmesi yaparken en zor
görünen işi en baş sıraya koymamız ve önce onu halletmemiz motive edicidir. En
zorunu yapıyor olmak başarma duygusunu en fazla yaşatan olacaktır.
İşlerimizi yapmaya başladıktan sonra
onları bir plana dökmek, yığılmanın önüne geçer ve daha iyi bir zaman yönetimi
konusunda yardımcı olur.
Çalışmaya yada işlerimize başlamadan
önce dikkat dağıtacak sosyal medya, internet, televizyon gibi tüm mecralardan
uzaklaşmak iş bitirme açısından fayda sağlayacaktır.
Tüm bu süreçte herhangi bir işimizde
eksik veya hata olduğunda, kendimize şefkatle yaklaşmamız önemlidir. Öz
şefkatimizi bir ışık gibi kullanarak küçük aksilik ve hataların bizi
amacımızdan, olmak istediğimiz kişiden uzaklaştırmasına izin vermemeliyiz.
Kendimizle konuşurken de nazik olmayı unutmamalıyız. Kendinize “yapmak zorundayım”, “hemen bitirmem lazım” gibi zorbalık içeren kelimeler kullanmak yerine “iyi iş çıkarıyorum”, “yeterli zamana sahibim” gibi destekleyici kelimEleri tercih etmeliyiz.
İşleri yapmaya başladığımızı fark
ettikten sonra ödüllendirme safhasına geçebiliriz. Bu ödül bize iyi gelen,
sevdiğimiz herhangi bir şey olabilir. Bir işi bitirmenin verdiği haz ve
mutluluk duygusunu bu ödül ile yaşamak motive edici ve destekleyicidir.
Ve en önemlisi kendimize duyduğumuz güven. Erteleme sorunu ile ilgili atılan her adımın olumlu olarak geri döneceğine inanmamız ertelemenin üstesinden gelmek için çok önemlidir.
Tüm bunların dışında, erteleme ile mücadele ederken profesyonel yardım istemekten çekinmeyin.
Ertelemenin hüznü ve ağırlığı yerine hayallerimize doğru yaklaşmanın sevincini ve hazzını yaşayacağımız mutlu günler dilerim.